Ah Be 2017 !
M. JALE BAYAV
TÜSAF Yönetim Kurulu Üyesi
Ne olurdu sanki umutlarımızı bu kadar çabuk yok etmesen? Acelen neydi?
Daha insanlar dileklerini dileyip rüyaya bile yatamamışlardı.
Senden önceki kötü davrandı bize, hiç acımadı diye seni bir başka karşılamak istedik. O en azından bu kadar acele etmemişti ama çok öfkeliydik; kırılmış ve incinmiştik.
Hayallerimiz umutlarımız amaçlarımız yok oldu sanki! Yeniden sarılmak istedik o yitirdiğimiz güzel duygulara. Umudun en önemli yaşam amacı olduğunun bilinciyle, insanlığın barış içinde yaşaması ve hayallerini gerçekleştirmesini isterken yürekten inandık bunun olacağına.
Sana sığınmak, tüm bu olumsuzlukları unutturacağını düşünmek isterken tam da “Dakika 1 gol 1” yaptın bize. Ah be 2017, bu dünya kime kalmış?
Barış kelimesi niye bu kadar anlamını yitirmiş?
Sevmek, sevilmek, merhamet duygularının yerini ne zaman, nefret, hainlik, kötülük, kavga ve şiddet almış? Bu ayrımcılık, inanç ve inanmak kavram kargaşası ne zaman ortaya çıkmış?
“Komşu komşunun külüne muhtaçtır” derken, bu dünya da hepimiz birbirimize komşuyken niye her yer yangın yerine döndü? Hem içimiz hem de dışımızda yangın var artık. Bu gidişle de kolay kolay sönecek gibi görünmüyor! Bir mucizeye sarılmak ve sanki bir masal dünyası içinde yaşamak istercesine safça hayaller kuruyoruz yine de. Vazgeçmek yok. Pes etmek yok.
“Dünya malı dünyada kalır”
Sevmenin, sevilmenin, paylaşmanın, yardımlaşmanın, saygının ne kadar güzel ve anlamlı duygular olduğunu öğreneceğiz. “Dünya malı dünyada kalır” ne demek anlayacak ve bu felsefeye göre yaşamaya çalışacağız.
Kimsenin hakkına tecavüz etmeyecek, kimseye kötülük yapmayacağız. Sadece “ben” değil “biz” olmayı bileceğiz.
Okuyup öğrenmeyi, çalışıp kazanmayı, sormayı, sorgulamayı da bilmenin önemini hem anlayacak, hem de anlatacağız.
Cehalet tüm kötülüklerin sebebi olmayacak, sırf bu yüzden kendini akıllı sananların oyuncağı olmayacağız.
Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkacak ve herkesin yaşam tarzına inançlarına saygı gösterecek ve asla eleştirmeyeceğiz.
Yanlışa yanlış doğruya doğru demeyi, takdir etmeyi, saygıyı kaybetmeden gerekirse eleştirmeyi bilecek ama asla yargılamayıp suçlamayacağız. Demokrasi ve özgürlük kavramları gerçek anlamında yerini bulacak ve ona göre yönetileceğiz.
Birbirimize düşman değil, dost olmanın hayatımıza ne kadar olumlu yansıyacağının bilinciyle paradan çok insan biriktirecek ve ruhumuzu zengin edeceğiz. Gençlerimiz geleceklerinden endişe duymayacak ve topluma katkı sağlayacak birer vatan evlatları olarak çalışıp başarılı olacaklar. Ahlak, iş etiği, hoşgörü, acıma, takdir duygularının insan olmanın temel erdemlerinden olduğunun bilinciyle çalışacak ve hak ettiğimiz şekilde kazanacağız.
Ah be 2017. Biliyorum senden öncekiler de bu yüzden isyan etti belki de!
Yok olan bu duyguları yeniden kazanmanın gerekliliğini çok fazla acımasızca öğretmeye çalıştılar ya da sense daha en başında hızlıca ders verdin. “Kendinize gelin. 2016 bitti ama siz akıllanacak gibi değilsiniz mi?” demek istedin? Bu yaşananların tüm insanlığa bir ders olduğunu umuyorum.
Ülkem için, halkım için sağduyu, saygı ve sevgi diliyorum.
Tüm dileklerimizin gerçek olmasını, hayallerimizin gerçek hayatlar olmasını istiyorum.
Neden olmasın? Yeter ki isteyelim.
Samimiyetle inanarak.
Hoş gelmesen de senden çok umutluyuz 2017...