Bir Bilen...
M.JALE BAYAV
Tüsaf Yönetim Kurulu Üyesi
Henüz yolun sonu görünmeden ve belki de yol yakınken doğru yolu bulalım. Tehlike daha fazla büyümeden, mayınlar çoğalmadan, bir bilen yol göstersin ve hep beraber arkasında güç olalım.
Ne kadar çok bilgi o kadar az ego, ne kadar az bilgi o kadar çok ego” demiş Einstein. Bence asıl tehlike her şeyi bildiğini sananlarda. Sanırım ben Sokrates in kendi içinde çelişen ama aslında bilginin önemini, değerini ve anlamının büyüklüğünü ortaya çıkaran sözünü daha çok seviyorum.
“En iyi bildiğim şey hiç bir şey bilmediğimdir”.
Egolarını yarıştıranlardan, her şeyi bildiğini sananlardan, yaparım diyip de hiç bir şey yapamayan ya da yapmayanlardan, sürekli başkalarını eleştirip tek doğru kendisiymiş gibi davrananlardan, kendi başarısızlıklarının nedenlerini hep başkalarına yükleyenlerden, kendi kapasitelerinin yetersizliğini bir türlü görmek istememelerinden, bu yetersizliklerine rağmen hala işgal ettikleri makamlardan ve sıfatlardan vazgeçmeyişlerinden, hatta tek amaçlarının öyle ya da böyle elde ettikleri yerlere zamk gibi yapışmak olmasından sıkıldım…
Yoldan çekil arkadaş
Ya yolu aç, ya yol ver, ya da yoldan çekil arkadaş. Şans ver, dinle, anlamaya çalış, hatta destekle öne çıkar. Belki iyi bir şeyler yapacak ya da yapamayacak ama fırsat vermezsen ne o ne de diğerleri bunu asla bilemeyecek. 15 Temmuz bize bir olmanın birlik olmanın gücünü ve önemini çok net gösterdi. Peki bunu neden kendi mesleğimiz için başaramıyoruz. Amaçlarımız, yaptıklarımız, yapmak istediklerimiz bu kadar aynıyken, bizi ayrıştıran nedir?
Eminim hemen herkeste bunun bir cevabı var. Bazıları söylemek istemiyor, bazıları önemsemiyor ama bir çoğu da farkında bile değil. Bana göre “adaaaaam sendecilik”, kendini farklı ve özel görenler, tehlikenin farkında olmayanlar, fırsatçı ve yalancı yapıdakiler ve en çokta bilgisizler.
Şu anda aynı kafa yapısında olanlar birbirlerini anlıyor ve destekliyor gibi görünse de henüz kendi ayaklarına basılmadığı içindir. “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenler bekleyin az kaldı o yılanın sizi de sokmasına. O zaman başlamayın veryansın etmeye... Hamasi laflar etmeye. Sonra o dinlemedikleriniz, inanmadıklarınız, güvenmedikleriniz ya da yok olup gitsinler bana ne dedikleriniz “Ben dememiş miydim” derler ama ne fayda.
Birbirimizi dinlemedikçe, anlamadıkça, güvenmedikçe ne yol alırız ne de yol açarız. Hatta iyice yolları tıkar sonra kendi çıkış yolumuzu bile bulamayacak hale geliriz. Bekleriz ki belki birileri gelip bize yol açar diye... Çok bekleriz tabii. O yollar öyle mayınlarla döşenmiştir ki her adımda birisi patlar. Henüz yolun sonu görünmeden ve belki de yol yakınken doğru yolu bulalım. Tehlike daha fazla büyümeden, mayınlar çoğalmadan, bir bilen yol göstersin ve hep beraber arkasında güç olalım.
Hayal mi?
Ütopya mı?
Bence değil.