Kaybeden kim?
M. JALE BAYAV
TÜSAF Yönetim Kurulu Üyesi
Eskiden tek şirketle çalışırken onu öne çıkarır en iyi temsilcisi olmaya ve sigortalımıza da anlatmaya çalışırdık. Şimdi kimin umurunda!
26 yıl önce sigorta acentesi olduğumda tek şirketle çalışma şartı hiç konuşulmaz ve konu olmazdı.
Acentesi olduğum şirket bizi eğitirken sadece satış, pazarlama ve teknik bilgi ağırlıklı bilgi verirdi. Komisyonlar ne acentelerin ne de şirketlerin sorunu olmazdı. Zaten yapılan sözleşmelerde de oranlar baştan belirlenirdi. Trafik Sigortaları tüm sigorta şirketlerinde aynıydı ve hiçbir sigortalı prim sormazdı. İlk acente olduğumda eski para ile 3.334 TL olduğunu hatırlıyorum. Yıl 1990. Tabii bu poliçelerin kullanımı da şimdiki gibi değildi. Şirketler trafik poliçeleri nedeniyle zarar etmiyorlardı.
O günleri arıyor muyum ne! Sonra ne oldu? Birçok şeyle birlikte Trafik Sigortaları her şirketin ve hele biz acentelerin en büyük derdi oldu.
Kasko da ise her sene, hem araç bedelinde hem de primdeki artış sigortalının baştan bildiği ve kabul ettiği bir gerçekti.
Cebimizden ellerini çekmiyorlar
Zaman içinde ise her şey alt üst oldu. Neden?
Serbest tarifenin getirdiği özgürlükle birlikte düşük primle trafik ve kasko sigortası pastasından en büyük payı alarak kar elde edeceklerini düşünen yöneticiler kısa sürede batan şirket yöneticisi durumuna düştükleri halde dersler alınmadı ve pazar payındaki haksız rekabet düşük primle poliçe yapma yarışı tüm branşlara hızla yayıldı. Eskiden bir kasko pirimi sorduklarında kafadan çarpar, böler, ortalama bir fikir verirdik sigortalıya. Artık tek yaptığımız ciddi bir araştırma. Hangi şirket kaça yapıyor?
Acente bu haksızlıklara şirketlerin yanlış politikaları nedeniyle kurban edilirken bir de suçlu bizmişiz gibi cebimizden ellerini çekmiyorlar. Oysa eskiden tek şirketle çalışırken onu öne çıkarır en iyi temsilcisi olmaya ve sigortalımıza da anlatmaya çalışırdık. Şimdi kimin umurunda! İş paylaşımları, ortak ekranlar, çantacılar sayesinde kim kime ne yapıyor belli değil. İnsanoğlu yaşarken öğrenir, öğrendikçe olgunlaşır ve daha az hata yapar sanıyordum! Hayır. Yaşananlardan hiç ders alınmadığı gibi yeterince önlem de yok bence. Son örnek Ege Sigorta’dır...
Bizi koruyacak savunacak, anlayacak ve de hakkımızı verecek kimse yok mu? Bence var... Kendimiziz. Yalnız mıyız? Hayır birlikte güçlenip tek ses olabiliriz. Yeter ki doğru ve mantıklı adımlar atalım. Ortak hareketle güç birliğini oluşturalım.
Yaptığımız iş doğru olsun, bilgimizi artırarak acentenin mesleğine ne kadar çok hakim olduğunu gösterelim.
''Aman bana ne'' diyenler, ''Ben işime bakarım kim ne yaparsa yapsın'' diyenler, eğer bu gücü oluşturmazsanız yarın işiniz de olmayacak, ekmeğiniz de... Acentelik mesleğinin yeniden saygın, güvenilir ve güçlü bir meslek olması için birlikte başaracağız.